ÖZET
Ekstrakorporeal membran oksijenasyonu (EKMO) kalp ve/veya akciğer yetmezliği olan medikal tedaviye yanıtsız olgularda geçici yaşam desteği sağlamak amacıyla uygulanan bir yöntemdir. Ekstrakorporeal kardiyopulmoner resüssitasyon (EKPR) ise yeniden canlandırma esnasında venöarteryel kanülasyon ile uygulanan hızlı bir resüssitasyon yöntemi olup uygun şartlarda uygulandığında arrest sonrası mortaliteyi azalttığı bilinmektedir. Bu olgu ile amacımız EKMO desteğinin emekleme döneminde olduğu ülkemizde EKPR ile olumlu tecrübemizi paylaşmak ve bir resüssitasyon yöntemi olarak EKPR kullanımının yaygınlaşmasına katkıda bulunmaktır. Olgumuz damaryolu tıkanan ve damaryolu açmada sıkıntı yaşanan, bu nedenle yapılan santral katater girişimi sırasında kardiyak arrest yaşayan büyüme geriliği ve pnömoni nedeniyle çoklu antibiyoterapi ve parenteral beslenme desteği uygulanan 4 aylık kız çocuğu idi. Resüssitasyon sırasında kardiyovasküler cerrahi tarafından sternotomi ile santral kanülasyon (aorta ve sağ atriyum) ve perfüzyonist tarafından kristaloid solüsyonu ile devre dolumu gerçekleştirilen bebekte stabilizasyon sağlanıldı ve 3 gün içinde EKMO desteğinden nörolojik defisit olmadan başarılı olarak ayrılabildi. Sonuç olarak EKMO merkezlerinde EKPR uygulaması etkin bir yöntemdir.