ÖZET
Orta lob sendromu sıklıkla sağ orta bronşun dıştan bası ya da içeriden mukus tıkacı ile tıkanması sonucu ortaya çıkan bir klinik tablodur. Etiyolojide astım, lenfadenopati, tümör, yabancı cisim aspirasyonu, granülasyon dokusu, mukus tıkacı, bronkoakciğer displazi, kistik fibrozis gibi pek çok patoloji yer almaktadır. Astım tanılı ancak takipsiz olan ve düzenli tedavi almayan dokuz yaşında kız hasta çocuk acil servise solunum sıkıntısı şikayetiyle başvurdu. Oksijen satürasyonu oda havasında %80 olan hastanın fizik muayenesinde; takipne, dispne, akciğerlerde sağda daha belirgin olmak üzere yaygın ronküsler ve ekspiryum uzunluğu mevcuttu. Akciğer grafisinde sağ akciğer orta lobda atelektazi ve sağda daha belirgin olmak üzere bilateral pnömonik infiltrasyon olduğu görüldü. Non-invaziv mekanik ventilasyon desteği verilen hastaya geniş spektrumlu antibiyotik tedavisi ve astım atağına yönelik tedavinin yanı sıra N-asetilsistein nebül tedavisi verildi ve göğüs fizyoterapisi uygulandı. Tedavini beşinci gününde çekilen akciğer grafisinde atelektazinin düzeldiği görüldü. Orta lob sendromu erken tanı ve uygun tedavi ile prognozu oldukça iyi olan bir tablo olup, tekrarlayıcı ya da persistan solunum semptomu olan hastalarda mutlaka akılda tutulmalıdır. Astım çocuklarda orta lob sendromuna en sık yol açan tablolardan birisidir ve kontrolsüz astım hastaları riskli gurubu oluşturmaktadır. Astım hastalarının düzenli kontrollerine devam etmeleri ve hastalık kontrolüne göre uygun tedavi almaları oldukça önemlidir.