ÖZET
AMAÇ:
Epidemiyolojik olarak zehirlenme etkenleri toplumlar arasında sosyo-ekonomik-kültürel düzey farklılıkları, coğrafik bölge şartları, cinsiyet, yaş, mevsimsel değişiklikler gibi nedenlerle değişiklik gösterebilir. Bu çalışmada hastanemize zehirlenme amacıyla getirilen hastaların epidemiyolojik özelliklerini, seyrini ve önceki yıllara göre zehirlenme nedenleri arasında oluşabilecek değişimleri incelemeyi amaçladık.
YÖNTEMLER:
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Acil Servisimize 13.12.2010 ve 30.01.2013 tarihleri arasında getirilen 18 yaş ve altında olan 339 zehirlenme olgusu geriye dönük olarak incelendi. Zehirlenme olgularının yaş, cinsiyet dağılımı, zehirlenme nedenleri, etkenleri ve sonuçları kaydedildi. Besin zehirlenmeleri, böcek sokmaları, yılan ve akrep sokmaları çalışma dışında tutuldu. Elde edilen veriler SPSS 17 programı kullanılarak istatistiksel analizi yapıldı.
BULGULAR:
Çalışmanın yapıldığı 13.12.2010-30.01.2013 tarihleri arasında ÇÜTF Çocuk Acilimize başvuran 0-18 yaş arası 29.940 hastanın 339’u (%1,1) zehirlenme nedeni ile başvurmuştur. Tüm yaş gruplarına bakıldığında en sık zehirlenme etkeni ilaçlardı (%63,1) ve ilaç etkenlerinden çoğul ilaç alımı (%22,9) ilk sırada, ikinci ve üçüncü sırada sırasıyla amitriptilin (%13,5) ve parasetamol (%12,6) yer almaktaydı. Kaza ile alınan ilaç etkenlerinden en sık parasetamol, özkıyım amaçlı en sık çoğul ilaç alımı saptandı. Ölüm oranı % 0,58 idi.
SONUÇ:
Toksikolojinin gelişmesi ile birlikte epidemiyolojik olarak zehirlenme olgularının değerlendirilmesi, zamanla ortaya çıkan değişikliklerin belirlenmesi zehirlenmeleri önlemede ve tedavi etmede büyük öneme sahiptir. Zehirlenmelerin olumsuz kötü sonuçlarını engellemek için zehirlenme oluştuktan sonra yapılan uygun klinik yaklaşım tek başına yeterli olmayacaktır. Bu nedenle istemsiz ve istemli zehirlenmelerin önlenmesi amacıyla eğitim faaliyetleri ve güvenli bir çevre oluşturulması süreçlerinin titizlikle uygulanması gereklidir.