ÖZET
Amaç:
Acil şartlarda ultrason, resüsitasyonu yönlendirmek ve prosedürel rehberlik sağlamak amacıyla kullanılır. Ayrıca geleneksel görüntüleme modalitelerinin çok uzun süre alacağı hastalarda ya da hastayı izlem ortamından uzaklaştırma sebebiyle ya da iyonize radyasyona maruz bırakmak suretiyle ortaya çıkabilecek riskleri ortadan kaldırma amacı ile de kullanılabilir. Çalışmamızın amacı bir devlet hastanesinde radyoloji ünitesinde ortaya çıkan çocuk acil patolojilerin saptanmasında ultrasonografinin etkinliğini değerlendirmek ve bilgisayarlı tomografi gibi ek görüntülemenin gerekip gerekmediğini saptamaktır.
Yöntemler:
Çalışma geriye dönük bir araştırma olarak tasarlandı. 2015-2016 yılları arasında acil patolojiler için sonografi uygulanan 1401 çocuk hasta arasından rastgele 536 hasta seçildi.
Bulgular:
Kırk altı hastada apandisit, 14 hastada idrar yolu patolojisi, 1 hastada ileus, 29 hastada mezenterik lenfadenit, 4 hastada intussusepsiyon, 3 hastada over kist rüptürü, 1 hastada over torsiyonu, 32 hastada skrotal patolojiler saptanmıştır. Yirmi hastada bilgisayarlı tomografi yapılmıştır. Bilgisayarlı tomografide beş hastada üreter taşı ve önceki ultrasonografide sekonder bulgularla düşünülen 14 hastada apandisit tespit edildi. Bir hastada ileus bilgisayarlı tomografide doğrulanmıştır. Ultrasonun test hassasiyeti değeri %85,7 olarak hesaplandı. Hastaların sadece %14’üne ultrason ile kesin patolojik tanı konamamıştır. Ultrasonografide saptanan ikincil bulguları doğrulamak için sadece 20 hastada bilgisayarlı tomografi gerekliydi.
Sonuç:
Acil patolojilerden şüphelenilen çocuk hastaların değerlendirilmesinde ultrason ilk tercih edilen görüntüleme modalitesi olmalıdır.