ÖZET
Giriş:
Bu çalışma çocuk acil servise ağrı şikayetiyle başvuran 0-18 yaş grubu hastaların yaş ve cinsiyet özellikleri açısından incelenmesi amacıyla yapılmıştır.
Yöntemler:
Araştırma, 01.01.2017-31.12.2017 tarihleri arasında bir devlet hastanesinin çocuk acil servisinde geriye dönük olarak yapılmıştır. Belirtilen tarihler arasında çocuk acil servise ağrı şikayeti ile başvuran 0-18 yaş arası 7712 hasta araştırmanın evrenini oluşturmuştur. İlgili kurumdan resmi izin alındıktan sonra Hasta Bilgi Yönetim Sistem (HBYS) programından elde edilen veriler Microsoft Excel programında analiz edilmiştir.
Bulgular:
Acil servise ağrı şikayetiyle başvuran çocukların %62,1’i kız ve %26,6’sı 15-18 yaş grubundadır. Çocukların sırasıyla karın ağrısı (5981, %77,5), baş ağrısı (494, %6,4), göğüs ağrısı (459, %6), miyalji (359, %4,7) dismenore (226, %2,9), eklem ağrısı (140, %1,8) ve bel ağrısı (53, %0,7) şikayeti ile acil servise başvurduğu saptanmıştır. Karın ağrısı 0-4 yaş grubu kızlarda (%24), baş ağrısı 15-18 yaş grubu kızlarda (%28), göğüs ağrısı 10-14 yaş grubu erkeklerde (%27,7), miyalji 15-18 yaş grubu erkeklerde (%29), dismenore 15-18 yaş grubu kızlarda (%91,6) eklem ağrısı 15-18 yaş grubu kızlarda (%22,9) ve bel ağrısı 15-18 yaş grubu erkeklerde (%39,6) daha sık görülmüştür.
Sonuç:
Kız çocuklar ve 15-18 yaş grubundaki çocukların ağrı nedeniyle acil servise daha sık başvurduğu, aldıkları tanılara bakıldığında ise birinci basamak sağlık hizmetleri ve genel polikliniklerde de tedavi alabilecek hastalar olduğu sonucuna ulaşıldı.
Giriş
Acil servisler; ani gelişen, beklenmedik bir hastalık, kaza, yaralanma durumlarında oluşan sağlık sorunlarında kesintisiz sağlık hizmetinin verildiği, multidisipliner yaklaşım odaklı birimlerdir.1 Çocuk acil servisleri, tüm acil hastaların yaklaşık %20-30’unu oluşturmaktadır.2-4 Randevusuz sağlık hizmeti de sunan acil servisler çocukların sağlık ihtiyaçları ve psiko-sosyal sıkıntılarına çözüm aramak için çocuklar ve ebeveynlerinin özellikle tercih ettikleri birimlerin başında gelmektedir.5,6
Ağrı, bireyi sağlık profesyonellerinden yardım almaya yönelten en önemli sağlık sorunlarından biridir.7 Uluslararası Ağrı Araştırma Birliği (IASP) Taksonomi Komitesi’ne göre ağrı “vücudun herhangi bir bölgesinden kaynaklanan, gerçek ya da olası bir doku hasarı ile birlikte bulunan, bireyin geçmişteki deneyimleriyle de ilgili, hoş olmayan emosyonel bir duyu” olarak tanımlanmaktadır.8 Ağrı, bireyin cinsiyeti, eğitimi, çevresi, kültürü ve deneyimleri gibi bir çok faktörden etkilenen, bireyden bireye değişen, tanımlaması zor ve karmaşık bir durumdur.9,10 Son derece öznel bir fenomen olan ağrı çocuklarda yaygın görülen bir sağlık sorunudur. Çocuklarda ağrı prevalansının artmakta olduğu ve ağrının yaşla birlikte artış gösterdiği görülmektedir.11-15 Çocukların %15-25’inin baş ağrısı, mide ağrısı, kas-iskelet ağrıları çoğunlukta olmak üzere, tekrarlayan veya süreğen ağrı yaşadığı belirtilmektedir.12,16 Çocukluk döneminde görülen ağrılar psikiyatrik açıdan da yardım ve destek gerektirmektedir.17 Ağrısı olan çocukların depresif belirtileri yoğun olarak sergiledikleri,17 kaygı belirtilerinin ve kaygı duyarlılığının,18 depresyon ve anksiyete skorlarının yüksek olduğu19 gösterilmektedir.
Acil servislere çok sayıda çocuk hasta karın ağrısı,20-23 baş ağrısı,24-28 göğüs ağrısı,29-33 kas-iskelet sistemi ağrısı34-35 gibi yakınmalarla başvurmaktadır. Ağrıya yaklaşımda yaş, cinsiyet, altta yatan hastalıklar gibi pek çok etken yol gösterici olmaktadır.36 Acil servise ağrı yakınmasıyla başvuran çocuk hastaların özelliklerinin iyi bilinmesi ve acil servise başvurmaya yönelten sağlık sorunlarının tanımlanması acil servislerde daha etkin sağlık hizmeti sunulması ve hasta bakım kalitesinde artış sağlaması açısından oldukça önemlidir. Bu çalışma ile bir devlet hastanesinin acil servisine ağrı yakınmasıyla başvuran çocuk hastaların bir yıl boyunca geriye dönük olarak demografik özelliklerini incelemek ve ağrı olgularının sıklığını ortaya koymak amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem
Araştırmada, Ağrı Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi çocuk acil servisine 01.01.2017-31.12.2017 tarihleri arasında ağrı şikayeti ile başvuran 0-18 yaş grubu 7712 olgu geriye dönük olarak incelenmiştir. Çocuk hastaların yaşları, cinsiyetleri, tanıları ve hasta sayılarına ilişkin bilgiler Hasta Bilgi Yönetim Sistem (HBYS) programından alınan kayıtlar incelenerek toplanmıştır. Elde edilen veriler Microsoft Excel programı kullanılarak değerlendirilmiştir. Dağılımların tanımlanmasında sayı ve yüzde (%) kullanılmıştır.
Araştırmanın yapılması için etik kurul (95531838-663.05) ve ilgili kurumdan (54592530-799) resmi yazılı izinler alınmıştır.
Bulgular
Ağrı Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Çocuk Acil Servisi’ne 01.01.2017-31.12.2017 tarihleri arasında ağrı şikayetiyle 0-18 yaş arası toplam 7712 hasta başvurmuştur. Hastaların %62,1’inin kız, %37,9’unun erkek olduğu saptanmıştır. Hastaların yaş gruplarına göre dağılımına bakıldığında sırasıyla 15-18 yaş (%26,6), 10-14 yaş (%25,9), 0-4 yaş (%24) ve 5-9 yaş (%23,5) grubundaki çocukların ağrı şikayetiyle acil servise başvurduğu görülmüştür (Tablo 1).
Ağrı şikayetiyle acil servise başvuran çocuk hastaların başvuru nedenlerinin sırasıyla karın ağrısı (5981, %77,5), baş ağrısı (494, %6,4), göğüs ağrısı (459, %6), miyalji (359, %4,7) dismenore (226, %2,9), eklem ağrısı (140, %1,8) ve bel ağrısı (53, %0,7) olduğu tespit edilmiştir (Şekil 1).
Yaş grubu ve cinsiyete göre ağrı olgularının dağılımı Tablo 2’de verilmiştir. Çocuk acile ağrı şikayetiyle başvuran hastaların %52,5’ini (n=4050) ergen hastalar (10-18 yaş) oluşturmuştur. Ergen grupta olguların %16,7’sinin (n=1285) 15-18 yaş grubundaki, %14’ünün (n=1076) ise 10-14 yaş arasındaki kız çocuklarda görüldüğü saptanmıştır.
0-4 yaş grubu 1436 (%24) kız çocuğunda karın ağrısı, 15-18 yaş grubu 138 (%28) kız çocuğunda baş ağrısı, 10-14 yaş grubu 127 (%27,7) erkek çocuğunda göğüs ağrısı, 15-18 yaş grubu 104 (%29) erkek çocuğunda miyalji, 15-18 yaş grubu 207 (%91,6) kız çocuğunda dismenore, 15-18 yaş grubu 32 (%22,9) kız çocuğunda eklem ağrısı, 15-18 yaş grubu 21 (%39,6) erkek çocuğunda bel ağrısı görüldüğü tespit edilmiştir (Tablo 2).
Karın ağrısı yakınması olan çocukların %63,4’ünün (n=3797) kız olduğu belirlenmiştir. Acil servise başvuru nedenleri arasında ikinci sırada olan baş ağrısı olgularının %54,6’sının (n=270) kız olduğu ve olguların %86,3’ünün (n=426) 10 yaşından büyük olduğu saptanmıştır. Göğüs ağrısının erkek çocuklarda (%55,2, n=253) daha fazla görüldüğü, olguların %45,1’inin (n=207) 10-14 yaş grubunda olduğu tespit edilmiştir (Tablo 2).
Miyaljinin %51,5’inin (n=185) kız çocuklarda %48,5’inin (n=174) erkek çocuklarda görüldüğü ve bu olguların %52’sinin (n=186) 15-18 yaş grubunda olduğu görülmüştür. Dismenore olgularının %91,6’sının (n=207) 15-18 yaş grubunda olduğu tespit edilmiştir (Tablo 2). Eklem ağrısı olan çocukların %56,4’ünün (n=79) kız olduğu ve olguların %40,1’inin (n=56) 15-18 yaş grubunda görüldüğü belirlenmiştir. Bel ağrısı olgularının %52,8’inin (n=28) erkek çocuklarda görüldüğü, olguların yaşla birlikte arttığı, 15-18 yaş grubundaki çocuklarda (%71,7) 10-14 yaş grubundaki (%24,5) çocuklara göre yaklaşık üç kat daha fazla görüldüğü saptanmıştır (Tablo 2).
Tartışma
Çalışmamızda çocuk acil servisine ağrı şikayetiyle başvuran hastaların %62,1’ini kız çocukları, %52,5’ini ergen hastalar (10-18 yaş) oluşturmaktadır. Ergen grupta olguların %16,7’sini ise 15-18 yaş grubundaki kız çocukların oluşturduğu belirlenmiştir. Ergenlerin yaklaşık %5’inin sağlık hizmeti alabilmek için acil servisleri kullandığı bildirilmiştir.6 Zimmer ve ark.’nın37 çalışmasında 14-18 yaş arası ergen kızlarda çocuk acil servisine başvuru sıklığının arttığı belirtilmiştir. Çevik ve Tekir’in38 çalışmasında da acil servise başvuran çocuk hasta grubunda başvuruların en sık 15-19 yaş grubunda olduğu görülmüştür. Haraldstad ve ark.’nın39 çalışmasında ise kız çocukların (%65) ve 16-18 yaş grubundaki kız çocukların (%78) daha çok ağrı yaşadığı bildirilmiştir. Özellikle ergen kızların anksiyete ve depresyon gibi psikosomatik bozukluklara erkeklere göre daha eğilimli olması nedeniyle ağrıların kız çocuklarda daha fazla görüldüğü belirtilmiştir.40,41
Karın ağrısı çocukluk çağında en sık görülen şikayetlerden biridir ve acil serviste hızlı tanı ve tedavi gerektiren bir durumdur.20-21 Çalışmamızda ağrı nedeniyle çocuk acil servisine başvuruların %77,5’ini karın ağrısı oluşturmaktadır. Çocuk acil servisine karın ağrısı nedeniyle başvuran çocukların %63,4’ünün kız çocuğu olduğu, başvuranların %24’ünün ise 0-4 yaş arası kız çocuğu olduğu saptanmıştır. Çalışmamız ile uyumlu olarak yapılan çalışmalarda da karın ağrısı şikayeti ile çocuk acil servisine başvuran hastaların çoğunluğunun kız çocuğu20-23 ve 5 yaş altında olduğu21,22 görülmektedir.
Çalışmamızda baş ağrısı çocuk acil servisine başvuruların %6,4’ünü oluşturmaktadır. Baş ağrısının, çocuk acil servisine başvurularda önde gelen nedenlerden üçüncüsü olduğu belirtilmiştir.26 Amerikan Pediatri Akademisi (APA) çocuk acil servislerine baş ağrısı ile başvuran çocuk sayısında sürekli bir artış görüldüğüne dair giderek artan kanıtların olduğunu bildirmiştir.27 Çalışmamızda baş ağrısı yakınması olan çocukların %54,6’sının kız çocuğu olduğu, olguların %33,6’sının 10-14 yaş grubunda, %52,7’sinin 15-18 yaş grubunda olduğu, kız çocuklarının %28’inin 15-18 yaş grubunda olduğu gözlenmiştir. Çalışmamız ile uyumlu olarak bu bulgular baş ağrılarının yaşla birlikte artan dağılım gösterdiği14 ve puberteden sonra kız çocuklarda daha sık görüldüğü belirten literatür ile uyumlu bulunmuştur.42-43 Çalışmamız ile uyumlu olarak yapılan çalışmalarda da çocuk acil servisine baş ağrısı şikayeti ile başvuran çocukların çoğunluğunun kız çocuğu olduğu görülmüştür.24,25,28
Tüm yaşlarda yaygın ve endişe verici bir semptom olan göğüs ağrısı acil servise gelen çocuklarda sık görülen bir şikayettir.29-33 Çalışmamızda ağrı yakınmasıyla başvuru nedenleri arasında üçüncü sırada yer alan göğüs ağrısı (%6) ile acile başvuran çocukların %55,2’sinin erkek çocuğu olduğu, %45,1’inin 10-14 yaş grubunda olduğu saptanmıştır. Lin ve ark.’nın44 çalışmasında olguların %62’sinin erkek çocuğu olduğu ve yaş ortalamasının 13 olduğu görülmüştür. Drossner ve ark.’nın30 göğüs ağrısı nedeniyle çocuk acil servisine başvuran 2-18 yaş arasındaki non-kardiyak göğüs ağrısı olan olguları inceledikleri çalışmalarında olguların %52’sinin erkek çocuğu olduğu ve yaş ortalamasının 11 olduğu görülmüştür. Şahin’in32 çalışmasında ise 6-17 yaş aralığındaki toplam 100 hastadan 54’ünün erkek çocuğu, yaş ortalamasının 11,86±3,51 olduğu bulunmuştur. Yapılan diğer çalışmalarda da çalışma sonucumuzla uyumlu olarak göğüs ağrısının erkek çocuklarda daha sık olduğu belirlenmiştir.45,46
Dismenore çocuk ve ergen jinekolojisinde en sık görülen sorundur.47 Ergenlerde dismenore prevalansının %16 ile %93 arasında olduğu bildirilmiştir.48-49 Çalışmamızda dismenore nedeniyle acile başvuran kız çocukların %91,6’sının (15-18) yaş grubunda olduğu bulunmuştur. Erenel ve Şentürk50 çalışmalarında dismenorenin en fazla 16-17 yaş grubundaki kız çocuklarında yaşandığını belirtmişlerdir. Yapılan çalışmalar ergenlerin dismenore ile birlikte karın ağrısı, baş ağrısı, bel ağrısı, halsizlik, bacak ağrısı gibi yaşam kalitelerini de olumsuz etkileyen yakınmalar yaşadığını göstermektedir. 50-54
Çocuk acil polikliniğine başvuran hastaların %10’unu artrit, artralji (eklem ağrısı), miyozit ya da miyalji gibi yakınmalar oluşturur.55 Çalışmamızda miyalji olgularının yaşla birlikte artış gösterdiği, kız çocuklarında (%51,5) ve 15-18 yaş grubunda (%52) daha sık görüldüğü bulunmuştur. Eklem ağrısı olan çocukların ise %56,4’ünün kız çocuğu olduğu ve olguların %40,1’inin 15-18 yaş grubunda görüldüğü belirlenmiştir. Bu bulgular kas-iskelet ağrılarının kız çocuklarda erkek çocuklara oranla daha yaygın olduğunu,15,56-57 yaşla birlikte artış gösterdiğini ve özellikle 15-17 yaş grubundaki kızlar çocuklarında arttığını15 bildiren çalışmalarla uyumlu bulunmuştur.
Bel ağrısı da çocukluk ve ergenlik döneminde artan bir problem olmakla birlikte sıklığı %9-66 arasında değişmektedir.58-59 Çalışmamızda bel ağrısı erkek çocuklarda (%52,8) daha sık görülmekle birlikte, 15-18 yaş grubundaki çocuklarda (%71,7) 10-14 yaş grubundaki (%24,5) çocuklara göre yaklaşık üç kat daha fazla görüldüğü tespit edilmiştir. Literatürde de bel ağrısının, olguların yaşıyla birlikte arttığının60-61 ve özellikle ergenlerde yaygın görüldüğünün bildirilmesi62-63 çalışma bulgumuz ile uyumlu olarak değerlendirilmiştir.
Sonuç
Çocuk hastalarda sık görülen ağrı, çocuk ve ailesinin yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyen bir sorundur. Çalışmamızda çocuk acil servisine ağrı şikayetiyle başvuran hastaların çoğunluğunu kız çocuklar ve ergen hastalar oluşturmuştur. Çocuk acil servislerin ergen hastaların psiko-sosyal sıkıntıları için tercih ettiği birimler olduğu ve ağrısı olan ergenlere psikiyatrik açıdan yardım ve destek sağlanmasının ağrı şiddetini ve acil servise başvuru oranlarını önemli ölçüde azaltabileceği düşünülmektedir. Çocuk acil servis hemşireleri tarafından, çocuklarda ağrı yakınmaları ile ilgili risk faktörleri ve ağrı belirtilerinin nedenleri belirlenmeli, aile öyküleri ayrıntılı olarak alınmalı, çocuk hasta ve aileleri ağrı yönetimi konularında eğitilmeli, hastanın ağrı yönetimine katılımını sağlamalı ve etkili tedavi seçenekleri gözden geçirilmelidir.
Çocuk acil servisine başvuran olguların başvuru nedenlerine bakıldığında çoğunluğunun genel polikliniklerde de tedavi alabilecek hastalar olduğu görüldü. Çocuk acil servisine başvuruların fazla olmasının nedenleri arasında, sağlık hizmetini hızlı şekilde alabilmek, acil servislerde enjeksiyon yaptırmak, hızlı tetkik olanaklarından faydalanabilmek ve ebeveynlerin mesai saatleri içerisinde çalışıyor olması sayılabilir. Çocuk acil servislerine uygunsuz başvuruları azaltmak ve acil serviste daha kaliteli bir sağlık hizmeti sunmayı sağlamak için hemşirelerin bireyleri ve toplumu birinci basamak sağlık hizmetlerinin daha etkili kullanımı konusunda bilgilendirmesi, bilinçlendirmesi ve teşvik etmesi oldukça önemlidir. Birinci basamak sağlık hizmetlerinin etkinliğinin ve birinci basamağa başvuru oranının artırılması, ikinci basamak sağlık kuruluşlarına ileri araştırma gerektiren seçilmiş olguların başvurması sağlanmış olacaktır.
Etik
Etik Kurul Onayı: Araştırmanın yapılması için etik kurul (95531838-663.05) ve ilgili kurumdan (54592530-799) resmi yazılı izinler alınmıştır.
Hasta Onayı: Onay alınmıştır.
Hakem Değerlendirmesi: Editörler kurulu dışında olan kişiler tarafından değerlendirilmiştir.
Yazarlık Katkıları
Konsept: G.Y., D.K.A., Dizayn: G.Y., D.K.A. Veri Toplama veya İşleme: G.Y., Analiz veya Yorumlama: G.Y., Literatür Arama: G.Y., D.K.A., Yazan: G.Y., D.K.A.
Çıkar Çatışması: Yazarlar tarafından çıkar çatışması bildirilmemiştir.
Finansal Destek: Yazarlar tarafından finansal destek almadıkları bildirilmiştir.