ÖZET
Giriş:
Tüm dünyada ve ülkemizde temizlik maddelerinin kazara alımı çocukluk çağı için risk oluşturmaktadır. Bu çalışmada böylesine ciddi sonuçları olan bu patolojinin etkenlerini ve yol açtığı klinik sorunları incelemeyi amaçladık.
Yöntemler:
Bu çalışma gözlemsel, tanımlayıcı, geriye dönük bir çalışma olarak planlandı. Veriler hastane elektronik tıbbi kayıtlarından elde edildi. Demografik yapıya ek olarak, şikayetler, tanı testleri, maruz kalınan ajanlar, tedaviler ve sonuçlar (özefagoskopi durumu ve takip süresi) ile ilgili bilgiler elde edildi. Başlangıçta, olgular iki gruba ayrıldı, bunlardan biri “izlem ile birlikte özefagoskopi uygulananlar”, diğeri ise “sadece izlenenler” idi. İkinci olarak, özefagoskopi yapılan olgular “normal sonuçlanan histopatolojik inceleme” ve “anormal sonuçlanan histopatolojik inceleme” olmak üzere iki gruba ayrıldı. Tüm hastaların laboratuvar testlerinde hemogram, biyokimyasal parametreler ve C-reaktif protein düzeyleri kaydedildi. Eksik veya erişilemeyen verileri olan hastalar çalışma dışı bırakıldı. Çalışma yerel etik kurul tarafından onaylandı. Verilerin analizinde SPSS 22.0 programı kullanıldı.
Bulgular:
Dört bin üç yüz kırk beş hasta zehirlenme tanısı ile izlenmiş, zehirlenme tanısı alanların 295’inin korozif maddeye bağlı olduğu görülmüştür. Verilerine tam ulaşılamayan hastalar çalışma dışı bırakılmış ve çalışmamıza 122 erkek (%53,5) ve 106 kız (%46,5) toplam 228 olgu alınmıştır. En sık karşılaşılan kimyasal ajan çamaşır suyu (%23,7) olarak tespit edilmiştir. Olguların 132’sine (%57,9) sadece takip yapılırken, 96’ine (%42,1) beraberinde özefagoskopi yapılmıştır. Hastaların almış oldukları maddeler ile izlem ve özefagoskopi yapılma durumları arasında herhangi bir ilişki saptanmamıştır (p>0,05). Ancak yağ çözücü alımlarında istatistiksel olarak daha fazla özefagus striktürü görülmüştür (p<0,05).
Sonuç:
Çocukluk çağında korozif maddelere maruziyet sık görülen bir sorundur. Yağ çözücü alımının özafagusta striktür oluşma riskini arttırdığı görülmüştür. Acil serviste alınan tetkiklerden trombosit ve amilaz yüksekliği özafagusta hasar oluşumunu öngörmede etkisi olduğu tespit edilmiştir